SAHTE SİGORTALILIK DOLANDIRICILIK DEĞİLDİR.
MAHKEME KARARI
Yargıtay 15. Ceza Dairesi vermiş olduğu karar (2013/28434 Esas, 2014/11398
Karar):
İÇTİHAT METNİ
DAVA :
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR :
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi,
kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya
başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli
oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme
olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma
sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar
sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak
değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu,
kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara
alınmalıdır.
5237 sayılı TCK'nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve
kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal
kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o
kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre
belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve
kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak
yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu
kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar
görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu
yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında
değildir.
Somut olayda; sanığın, olay tarihinde "Ç… Danışmanlık" adı
altında faaliyette bulunan iş yerinde gerçekte çalışmadığı halde; H. S., H. Ö.,
R. Ş., N. D., R. K., M. Ç., S. K., S. K., Y. Ş. ve A. A. P. adlı kişileri fiili
olarak çalışıyormuş gibi sigortalı göstermek ve sigorta primlerini ödememek
suretiyle kamu kurumu olan Sosyal Güvenlik Kurumu'nu zarara uğrattığının iddia
edildiği olayda; sanığa ait ve Kumluca Antalya adresinde SGK işleri, trafik
takibi ve arzuhalcilik konularında faaliyette bulunan "Ç… Danışmanlık"
adlı iş yerinin bulunduğu, hayali bir şirket olmadığı, sanık tarafından
çalışanların açık adres ve kimlik bilgilerinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na
bildirildiği gibi, SGK tarafından her yıl denetime tabi tutulduğu, şirketin
vergi kayıtlarının bulunduğunun anlaşılması karşısında, ödenmeyen sigorta
primlerinin kurum tarafından 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun'a göre sanıktan alınmasının mümkün bulunduğu, Kurum'un kendisine
bildirilen iş yerlerini denetleme yetkisinin bulunduğu, 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 102 ve ek 6. maddeleri
hükümlerine göre, çalışan, işten ayrılan personelle ilgili bildirimlerin
süresinde yapılmamasının idari para cezasını gerektirdiğine dair hükmü de
gözetildiğinde, dolandırıcılık suçunun yasal unsurları oluşmadığı gözetilmeden,
sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
SONUÇ :
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde
görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca,
BOZULMASINA, 09.06.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.
ALINTI= Osman ÖZBOLAT
**
**
Ölüm aylığı bağlanmasında sigortalıya ilişkin koşullar ve Hak sahipliğine
ilişkin koşullar ayrı ayrı belirtilmiştir. Öncelikle Sigortalıya ilişkin koşulları
incelediğimizde, Sigortalıya İlişkin Koşullar 2008/Ekim ay başından önce
ölen 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine gelir veya
aylık bağlanmasında, sigortalıya ilişkin koşulların tespitinde ölüm
tarihindeki Kanun hükümleri uygulanacaktır. 2008/Ekim ay başından
itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar için Kanun hükümleri
uygulanacaktır. Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre ölüm
aylığı; – En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
bildirilmiş veya 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç
en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi bildirilmiş,
Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen sebeplerle kazaya uğramış,
malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük,
vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup
henüz işlemi tamamlanmamış,
-Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı
olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş, durumda iken ölen
sigortalının hak sahiplerine yazılı istekte bulunmaları halinde
bağlanacaktır.
– Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen
her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup,
toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş
olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri
tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate
alınmayacaktır. Ancak, 2008/Ekim ay başından önce ölen sigortalıların 900
gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınacaktır.
Örnek 1:4/9/2009 tarihinde ölen sigortalının 500 gün 4/1-(a) kapsamında
hizmeti, 540 gün de sağlığında kendisi tarafından yapılan askerlik
borçlanması bulunmaktadır. Bu durumda, ölen sigortalının borçlanma
süresi hariç en az 900 prim ödeme gün koşulunun yerine gelmemiş olması
nedeniyle hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır.
ÖRNEK 2: 4/1-(a) kapsamındaki sigortalı 22/10/2009 tarihinde vefat etmiş
olup, ölüm tarihinde 1/1/2006-30/8/2008 süresinde toplam 910 gün hizmeti
bulunmaktadır. Bu durumda, 900 prim ödeme gün koşulu yerine gelmekle
birlikte, 5 yıllık sigortalılık süresi şartı yerine gelmediğinden hak
sahiplerine aylık bağlanamayacaktır.
ÖRNEK 3: 25/2/2008 tarihinde ölen ve 4/1-(a) kapsamında 500 gün hizmeti
olan sigortalının hak sahibi, sigortalının yurtdışında geçen 400 günlük
hizmet süresini borçlanmış ve borçlanma bedelini 7/4/2009 tarihinde
ödeyerek aylık talebinde bulunmuştur. 5 yıllık sigortalılık süresi şartının da
bulunması halinde, 1/5/2009 tarihinden itibaren hak sahibine ölüm aylığı
bağlanacaktır. Kanunun 32 nci maddesindeki ölüm aylığı bağlanabilmesi
için aranan 1800 prim gün koşulu 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için
geçerli olup, 1800 prim gün koşulunun oluşmasında, gerek ölen sigortalının
gerekse hak sahiplerinin yaptıkları tüm borçlanmalar dikkate alınacaktır.
Bu koşulun tek başına yerine gelmesi yeterli olup ayrıca, sigortalılık süresi
aranmayacaktır. Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentlerinden birden
fazlasına tabi olarak çalışmış olan sigortalının ölümü halinde, en son tabi
olduğu sigortalılık hali esas alınarak hak sahiplerine aylık bağlanacaktır.
Kanunun geçici 2 nci maddesi gereğince, 2008/Ekim ay başından önce
sigortalı olup, bu tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal
güvenlik kurumlarına ya da Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen
sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlar hakkında mülga 2829
sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılmaya devam edilecek olup,
mülga 2829 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi gereğince sosyal güvenlik
kurumlarına tabi çalışmış olanların hizmet süreleri, aynı tarihlere
rastlamamak kaydıyla aylık bağlanmasına hak kazanıldığında
birleştirilecektir. Ancak, birleşik hizmet süreleri üzerinden son tabi olunan
sigortalılık haline göre aylığa hak kazanılamaması halinde, bu defa diğer
sigortalılık hallerindeki hizmetlere göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak,
müstakil hizmetlere göre aylığa hak kazanacağı sigortalılık hali esas
alınacak ve müstakil hizmetlere göre aylık bağlama şartlarının oluşması
halinde, diğer sigortalılık statüsünde geçen hizmetler aylık bağlama
işlemlerinde dikkate alınacaktır. Ayrıca, Kanunun 41 inci maddesine göre
borçlanma talebe bağlı olduğundan hak sahipleri borçlanmaya
zorlanmayacaktır.
ÖRNEK 4: 2008/Ekim ayı öncesinde sigortalı olan ve 1/10/2010 tarihinde
vefat eden sigortalının 910 gün 4/1-(a) kapsamında, 200 gün 4/1-(b)
kapsamında hizmeti olup, son sigortalılık hali 4/1-(b)’dir. Hak sahiplerine
son sigortalılık hali olan 4/1-(b)’ye göre aylık bağlanabilmesi için 1800 prim
gün sayısının tamamlanması gerekmekte olup, 1800 prim gün sayısı
tamamlanamadığından 4/1-(b) sigortalılık haline göre aylık
bağlanamamaktadır. Bu durumda hizmetler birleştirilmeyerek 5 yıllık
sigortalılık süresi ve 900 gün koşuluna göre 4/1- (a) kapsamında 4/1-(b)
kapsamındaki hizmetler de dikkate alınarak aylık bağlanacaktır.
ÖRNEK 5: Örnek 4’teki sigortalının 4/1-(b) kapsamındaki hizmetinin 500 gün
olduğu varsayıldığında, hak sahiplerine 390 gün askerlik borçlanması
yaptırılarak 4/1-(b) sigortalılık haline göre aylık bağlanacak olmasına
rağmen, askerlik borçlanması talebe bağlı olduğundan hak sahipleri
askerlik borçlanmasına zorlanmayacaktır. İlk defa Kanunun yürürlük
tarihinden sonra sigortalı olanların vefatları halinde de yukarıdaki şekilde
işlem yapılacaktır. Kanunun geçici 9 uncu maddesinin son fıkrasında,
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce maden işyerlerinin yer altı
işlerinde çalışmaya başlayan sigortalıların, bu Kanunun yürürlük tarihinden
önce veya sonra bu işlerde geçen çalışmalarının en az 1800 gün olması
halinde bu çalışmalarının dörtte birinin toplam prim ödeme gün sayılarına
ilave edileceği, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa maden
işyerlerinin yer altı veya yer altı münavebeli işlerinde çalışmaya
başlayanlar hakkında, Kanunun fiili hizmet zammı süresine ait
hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. 2008/Ekim tarihinden
sonra ilk defa maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışan sigortalılarla
ilgili olarak da Kanunun 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrasının (10) numaralı
alt bendi kapsamında sayılan maden işlerinin yer altı işlerinde geçen prim
ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin
her 360 günü için 180 gün, fiili hizmet süresi zammı olarak eklenmektedir.
Ölüm aylığı bağlanması koşullarından en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup,
toplam 900 prim ödeme gün sayısı şartının yerine gelmesinde, sigortalının
varsa birden fazla sigortalılık haline göre hizmetleri ve fiili hizmet süresi
zammı gün ilavesi dikkate alınacak ve en son tabi olduğu sigortalılık haline
göre aylık bağlama işlemi gerçekleştirilecektir.
ÖRNEK 6: 5/11/2017 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahibi eşinin
17/1/2018 tarihinde ölüm aylığı bağlanması için talepte bulunması üzerine,
sigortalının dosyasının incelenmesinde borçlanma hariç 884 prim ödeme
gün sayısının bulunduğu ve çalışmasının 546 gününün 1/10/2008 sonrası
fiili hizmete tabi yeraltı çalışması olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu
işyerlerinde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için 180 gün ilave
edilmek suretiyle, 546 prim ödeme gün sayısı için 273 gün fiili hizmet
süresi zammı hesaplanarak 1157 (884 +273) prim ödeme gün sayısı ile hak
sahiplerine ölüm aylığı bağlanacaktır. 2018/38 Seri Nolu Genelge.
Saygılarımla, Mustafa Günşen