Daha önce, hem emeklilikte yaşa takılanları hem de 9/9/1999 sonrası sigortalı olanların mağduriyetlerini yazılarımda defalarca dile getirdim. Ancak, en son Cumhurbaşkanının Konya Mitinginde, gecikmiş haklarını dile getiren çırak ve stajyerlerin başına gelenleri;
“1- Cumhurbaşkanının çırak ve stajyerlerin mağduriyetini tam olarak bilmemesi ve konuya vakıf olmaması nedeniyle, miting sırasında 'Çırağa müjde' sloganlarına, 'Çırağa müjde olmaz, kalfaya ustaya müjde olur' şeklinde daha tam olarak ne demek istediği anlaşılmayan bir cevap vermesi.
2- Haklarını talep eden çırak ve stajyerlere gözaltı uygulamasının yapılması”
Görünce, konuya açıklık getirmek ve Cumhurbaşkanını bu konuda bilgilendirmek için EYT düzenlemesi sonucu yeni bir mağduriyet grubu yaratılan 9 Eylül 1999 sonrası sigortalıların durumlarını yazmak istedim. Çünkü sosyal güvenlik sistemimizde çok sorun var. 2024 yılının “Emekliler Yılı” ilan edilmesi nedeniyle, sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin ve emekli olacak sigortalıların sosyal güvenlik sisteminde yaşanan sorunlarının konuşulması, tartışılması ve bu sorunlara çözüm önerileri getirilmesi elbette şu an iktidarın görevi olmalı. Liyakattan hayli uzaklaşılan kamu yönetiminde, sorunları ortaya koyarak çözüm önerileri sunulması noktasında elbette bizlerde katkı sağlayacağız.
Dolayısıyla, bugünkü yazımda, EYT düzenlemesi sonrası haklarında büyük bir mağduriyet yaratılan 9 Eylül 1999 sonrası sigortalı olanların emeklilik koşullarının yeniden belirlenmesine ilişkin haklı talepleri konusunda bilgilendirme (özellikle Cumhurbaşkanını bu konuda bilgilendirenleri bilgilendirme) ve çözüm önerileri sunmak istedim.
Kamuoyuna Sosyal Güvenlik Reformu Kanunu diye lanse edilen ve 8/9/1999 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarih itibariyle yürürlüğe giren 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu, o tarihte yürürlükte bulunan 5 temel sosyal güvenlik yasasında emekli aylığına hak kazanma koşullarında değişiklik yaptı.
Bu kanunlar;
-506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu
-2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu
-1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu
-2926 Sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu
-5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunudur.
4447 sayılı Kanunla 5 temel sosyal güvenlik yasasında yapılan değişiklikle yaş şartı olmaksızın emekli olma hakkı kaldırıldı ve emeklilik yaşları kadında 58, erkekte 60 yaş olarak yeniden belirlendi. Yasadan önce SSK’lılar kadın ise 20, erkek ise 25 yıldan beri sigortalı olup en az 5000 gün, Bağ-Kur’lular ve devlet memurları ise kadın için 20, erkek için 25 yıl fiili hizmet şartıyla yaş koşulu aranmaksızın emekli olabiliyordu.
9/9/1999 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanlarda; kadın için 58, erkek için 60 yaş koşulu öngörülünce, bu tarihten önce çalışmaya başlayanların yeni şartlara entegrasyonu da kademeli yaşlarla sağlanmaya çalışıldı.
4447 sayılı Kanunla 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı kanunlara eklenen geçici maddeler ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte emekliliğe hak kazanamamış olanlar için kademeli bir geçiş süreci öngörülmüş, ancak söz konusu geçici maddeler Anayasa Mahkemesinin 23/02/2001 tarihli ve 2001/41 sayılı Kararı ile iptal edilerek, iptal kararının Resmi Gazete'de yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştü.
Söz konusu geçici maddeler, 01/06/2002 tarih ve 24772 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 4759 sayılı Kanunla yeniden düzenlenmiş. 8/9/1999 tarihi itibariyle emekliliğine kalan süreleri 2 yıldan fazla olanlardan;
Tarım sigortalıları dahil SSK’liler için 23/5/2002 tarihine göre belirlenen sigortalılık süresine, devlet memurları için 23/5/2002, Bağ-Kur’lular için 1/6/2002 tarihi itibarıyla kadın ise 20, erkek ise 25 tam yılını doldurmalarına kalan süreye göre kademeli yaşlar belirlendi.
Tablo 1’de, 5 sosyal güvenlik yasasında 8/9/1999 öncesi ve sonrası emekliliğe hak kazanma koşulları gösterilmiştir.
Tablo 1: 8/9/1999 Öncesi ve Sonrası Sosyal Güvenlik Yasalarında Yer Alan Yaşlılık Aylığına Hak Kazanma Koşulları
Anayasa Mahkemesi 4447 sayılı Kanunla sosyal güvenlik yasalarına eklenen kademeli yaş süreçlerine ilişkin maddeleri iptal etmiş, iptal kararı sonrası 23/5/2002 tarihli ve 4759 sayılı Kanunla; 506, 2925, 1479 ve 5434 sayılı kanunlarda kademeli yaş süreçleri, bu kanunlara eklenen geçici maddelerle yeniden düzenlenmiş.
8/9/1999 tarihinden önce sigortalı olup, 4447 sayılı Kanunla haklarında emeklilikte kademeli yaşlar getirilenler, diğer bir ifadeyle, kanunda öngörülen prim gün sayısı ile sigortalılık süre şartlarını yerine getirdikleri halde, belirlenen emeklilik yaşlarını doldurmayanlar Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) olarak ifade edildi. EYT’liler 4447 sayılı kanunla getirilen ve ilgili sosyal güvenlik kanunlarında emeklilikte kademeli yaş şartını düzenleyen geçici maddelerin iptal edilmesini ve 8/9/1999 tarihinden önceki emeklilik koşullarının kendileri için uygulanmasını istedi bununla ilgili olarak önce dernek, sonra federasyon ve en sonunda da konfederasyon oluşturarak etkin bir mücadele sürdürdü.
İktidar hep karşı olduğu bu talebe maalesef çok geç kalarak 23 yıl sonra karşılık verdi ve 3 Mart 2023 tarihinde yürürlüğe giren ve kamuoyunda EYT düzenlemesi diye bilinen 7438 sayılı Kanunla beklentileri tam olarak karşılamayan bir düzenleme yaptı.
Getirilen yasal düzenlemede, 8 Eylül 1999 öncesi sigortalı olanlar için emeklilikte yaş hadleri kaldırıldı. Ancak, SSK’lılar için 5000 prim ödeme gün sayısı yerine, 5000 ila 5975 güne kadar kademelendirilen prim ödeme gün koşulları korundu. Yani prim ödeme gün sayısı 5000 gün olarak uygulanmadı.
Yine, 8 Eylül 1999 öncesi emeklilik şartlarından, ileri yaştaki sigortalılar için uygulanan ve kısmi yaşlılık aylığı olarak da ifade edilen kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını dolduran SSK lılar için 15 yıl 3600 gün, Bağ-kur’lular için 5400 günle emekli olmak koşulları EYT düzenlemesinde yer almadı. Yani EYT yasası beklentilere tam olarak karşılık vermedi.
EYT düzenlemesinin 23 yıllık bir gecikme ile yürürlüğe girmesi, 9 Eylül 1999 sonrası sigortalı olanlar açısından emeklilik koşulları arasında uçurum yarattı. Bu durum ise erkek sigortalılar için 17 (60-43), kadın sigortalılar için 20 (58-38) yıl, daha geç emeklilikle mağduriyet oluşturdu.
Sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliği açısından emeklilikte elbette yaş hadleri önemli ve mutlaka olmalı. Ancak belirlenen yaş hadlerinin ülke çalışma koşullarına ve yaşam şartlarına uygun olması da çok önemli. EYT düzenlemesi ile kadın sigortalılar en erken 38, erkek sigortalılar en erken 43 yaşında emekli oldular. Elbette bu yaşlar hem ülkemiz hem de dünya ülkelerinin emeklilik sistemleri için çok düşük yaşlar. Ancak, EYT düzenlemesinden sonra bu adaletsiz ve mağduriyet oluşturan durumun düzeltilmesi ve emeklilik koşullarının bu yaşlardan başlamak suretiyle kademeli olarak yükseltilmesi daha adil olacaktır. Hatta bu belirlemenin sadece 9/9/1999-30/4/2008 arası sigortalılar için değil, 1/5/2008 sonrası sigortalı ayrımını da ortadan kaldırarak hepsini kapsama alacak şekilde 9/9/1999 sonrası sigortalı olanlar açısından yeniden düzenlenmesi gerekir.
SSK, Bağ-Kur ve Devlet Memurları için mevcut durumda 9/9/1999-30/4/2008 ile 1/5/2008- sonrası çalışmaya başlayanlar için emeklilik koşulları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Tablo 2: 9/9/1999-30/4/2008 ile 1/5/2008- Sonrası Çalışmaya Başlayanlar İçin Emeklilik Koşulları
Şimdi 9 Eylül 1999 sonrası sigortalı olanlar, kendileri için oluşturulan bu haksız durumu her platformda dile getirmekte ve sivil toplum örgütleri olarak mücadeleye devam etmektedir.
1/5/2008 ayracı da kaldırılarak 9/9/1999 sonrası çalışmaya başlayanların emeklilik koşulları yeniden belirlenmelidir. Kademeli bir emeklilik sistemi öngörülmeli ve bunun üzerinde çalışılmalıdır. Örneğin şöyle bir kademelendirme öngörülebilir veya geliştirilebilir.
Tablo 3: 9/9/1999 Sonrası Sigortalı Olanlar İçin Önerilen Emeklilik Koşulları
1/10/2015 tarihinden sonra sigortalı olanlar açısından kadın 58, erkek 60 yaş ve en az 7200 gün şeklinde bu koşullar uygulanabilir.
9/9/1999 sonrası sigortalı olanlardan, ileri yaşta olanlar; Kadında 55, erkekte 58 yaş ve 4500 günle emekli olabilir.
Ancak, sorunların çözümünde en güzel yöntem, sosyal tarafların bir araya getirilerek sorunu ortaya koyma ve çözüm önerileri geliştirme yönünde çalışma yapmasıdır. Yoksa EYT düzenlemesinde olduğu gibi kamuoyunu büyük beklenti içine sokup, 10 ay bekletip, sadece hükümetin görüşü doğrultusunda “dağ fare doğurdu” hissi veren bir yasal düzenleme yapılması değil.
Ülkemizde hiçbir hak kolay elde edilmiyor. Sosyal güvenlik hakları da mücadeleler sonucunda alınacak.
Kaleminize sağlık Üstad ... Kaynak : ( Nergis Şimşek Cumhuriyet Gazetesi Yazarı ) Cumhuriyet Gazetesinden alınmıştır.
SORU: 54 yaşındayım ve 2 yıl önce SSK’den emekli oldum. Bir kız kardeşim var ve çalışmıyor. Kendisi ev hanımı. Eşi, asgari maaş üzerinden ödemelerinden dolayı 2-3 yıl sonra en düşük tutardan emekli maaşı alacak. Benim vefatımdan sonra, kardeşimin benim emekli maaşımı da alabilmesi için ne yapabiliriz? Bora S.
Sosyal güvenlik yasalarında “hak sahipliği” kavramı, Türk Medeni Kanunu’ndaki “mirasçı” kavramından farklıdır. 2008/Ekim ayında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda hak sahibi kavramı “Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babası” olarak tanımlanmıştır.
1- Sigortalının ölümü ile dul kalan eşe aylık bağlanabilmesi için, ölüm tarihinde sigortalı ile 4721 sayılı kanuna uygun olarak evlilik birliğinin bulunması gerekmektedir.
2- Ölüm aylığı bağlanmasında evlilik bağı içinde doğan çocuklar ile sigortalı ve eşi tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da hak sahibi sayılmaktadır. Çocuklarda hak sahipliği için ortak koşul, kanun veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olmasıdır. Bununla birlikte;
3- Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya,
Ölüm aylığı bağlanmaktadır.
5510 sayılı kanunda ölen sigortalının kardeşleri hak sahibi olarak sayılmadığından, vefatınız halinde kız kardeşinize emekli maaşınızın ölüm aylığı olarak bağlanmasına imkân bulunmamaktadır.
1990 Mayıs doğumluyum. 2008 Ağustos ayında yerüstü işyerinde çalışmaya başladım. Bu çalışmalardan 2500 günüm var. 2019 Şubat ayında yeraltı maden işyerine girdim. Yeraltı işinde 1800 günüm var. Şu an tekrar yerüstünde çalışmaya devam ediyorum. Emeklilik şartlarım nedir? Emre Ö.
İlk defa 2019 Şubat ayında maden yeraltı işlerinde çalışmaya başladığınızı belirtiyorsunuz. Dolayısıyla, bu kapsamda tarafınıza aylık bağlanacak ise 5510 sayılı kanunun 28. maddesinin altıncı fıkrasına göre emeklilik koşullarınız, en az 20 yıllık sigortalılık süresi + 50 yaş+ en az 7200 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek şeklindedir.
Öte yandan, 2008 Ekim sonrası maden yeraltı işlerinde geçen prim ödeme gün sayılarına, bu işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için 180 gün fiili hizmet süresi zammı eklenmektedir. Fiili hizmet süresi zamları, prim ödeme gün sayılarına eklendiği gibi, bu işlerde en az 1800 gün çalışmış olmak koşulu ile emeklilik yaş hadlerinden de düşülüyor. Maden yeraltı kapsamında emekli olmanız için emeklilikte aranan 7200 prim gün sayısının tümünün maden yeraltı çalışması ve bunlara eklenen fiili hizmet süresi zamlarının toplamından oluşması gerekiyor. Yerüstü çalışmalar, 7200 günün hesabında dikkate alınmıyor. İlk defa 2008 Ağustos’ta yerüstünde çalışmaya başlamanız ve çalışma sürenizin sonunda 5510/28. mad/altıncı fıkrası kapsamında maden yeraltı çalışmalarına göre emekli olamamanız halinde, genel olarak emeklilik koşullarınız yine 5510 sayılı kanuna göre belirlenecektir. 1/5/2008 tarihinden sonra çalışmaya başlayan erkek sigortalılar için 60 yaş + 7200 gün veya 63 yaş + 5400 gün genel emeklilik koşulları olup kanunda belirtilen bu prim ödeme gün sayılarını, 2036 tarihinden sonra tamamlayanlar için yaş hadleri 65 yaşa kadar kademeli olarak artmaktadır.